ŞEHRİN TARİHİ
Şehrin Tarihi: Tarihçemiz
Malatya, eski çağlardan beri Anadolu ve
Ortadoğu’nun geçit veren kavşak noktasındadır. Doğuda en eski ulaşım yolu;
Malatya –Sivas üzerinden Erzurum‘a, oradan da Kafkasya‘ya uzanan yoldur. Buna,
Karasu-Aras yolu da diyebiliriz. Öte yandan Güneydoğu’ya, Malatya ve Diyarbakır
üzerinden Mezopotamya‘ya uzanan yol önemlidir. Malatya‘dan doğuya doğru Murat,
Karasu-Van Gölü önemli tabi yollardan biridir. Diğer önemli bir yol ise
Güneyden gelip Malatya‘da düğümlenen Malatya-Kahramanmaraş arasında Torosların
çok kesif göründükleri bir sahada, akış yönleri farklı vadilerin takip ettiği
tabii bir koridor boyunca uzanmaktadır. Güneyde dağlar arasında açılmış bir
başka yol, Adıyaman üzerinden Urfa’yı Malatya‘ya bağlamaktadır. Belirtilen
yollar, Malatya’da birleşerek kuzeyde Kafkasya‘ya, güneyde Çukurova,
Mezopotamya ve Suriye’ye, batıda Ege sahillerine, doğuda İran ve uzak doğuya
kadar uzanmaktadır. Bu yollar, Akad İmparatoru Sargon zamanından beri
işlemekteydi. Hititler zamanında da işlemekte olan bu yoldan Hitit Krallarının
geçerek Anadolu üzerindeki devletlerle savaştığı bilinmektedir. Hitit Kralı
Şuppililiuma’nın bu yoldan geçerek Aşağı Fırat boylarına indiği, dolayısıyla
Malatya civarında Fırat Nehrini geçtiği kaynaklarca belgelenmektedir. Bu yolun
Kayseri-Kültepe ‘den başlayarak, Gürün Darende Malatya Samsat üzerinden Urfa’ya
vardığı buradan da ikiye ayrılarak Gargamış ve Halep’e, diğerinin de Nusaybin
üzerinden doğuya Asur ve Babil’e gittiği tahmin edilmektedir. Mezopotamya ile
Anadolu arasındaki ticaret ve kültür alışverişinin bu yol üzerinden yapılması,
Malatya’nın tarihi ve kültürel önemini artırmıştır.
Antik çağlarda kullanılan yolların yanında, Roma döneminde ticaretle sınırların
korunması amacıyla yeni yol yapımına geçilmiştir. Malatya’nın büyük bir askeri
merkez olması sebebiyle Romalılar, askeri ve ticari amaçla kullanılan yollarını
Malatya‘dan geçirmişlerdir. Bu durumu, yol kenarlarına dikilen mil taşları
doğrulamaktadır. Bizans İmparatorluğu Roma yollarını aynı amaçla
kullanılmıştır. Araplar, Bizans topraklarına yaptıkları akınlardan sonra geri
çekilirken Kommagene ile Malatya arasındaki geçitten faydalanmışlardır. Türkler
ise Fırat Nehri’ni Malatya yakınlarında aşarak Orta Anadolu‘ya ulaşmışlardır.
